Anasayfa

Domingo ciddi anlamda kalbimi kazanmış bir yayınevi. Son derece güncel konulardaki nefis çevirili kitapları ve daha önce yayınlanmamış kategorilere verdiği önem dolayısıyla ne bassalar okurum durumuna gelmiş durumdayım. Son zamanlarda öylesine hız kazandılar ki kitapların hızına yetişemiyorum bile.

Bu kitap alışıldık tıp kültürü kitaplarından biri değil. Hatta alıştığınız herhangi bir kitap düzenine de uymuyor. Bu bir fikir kitabı; yazar Atul Gawande’nin fikrini okuyucuya ve/veya çevresine empoze etme kitabı. Bildiğiniz bir fikrim veya bir felsefem var, o da budur! Diyen ve sizi bırakan bir kitap değil. Yani normal bir fikir kitabı da değil :)

Bu kitap aslında bir başucu kılavuzu. Kitap demek nitelik açısından biraz eksik kalıyor. İçerisinde beyin, hastalıklar ve anatomik bilgiler ile bol görsellerin olduğu bir atlas.

Daha önce bahsettiğim “Beyin Nasıl Çalışır?” isimli kitaba benzer bir içerik sunan bir başvuru kılavuzu. Arada farklar elbetteki mevcut. Bu kitap içerisinde yüzlerce görsel mevcut ve anatomik olarak daha fazla içerik sunuyor. Ayrıca tıp ders kitaplarına daha da yakın. Beyin Nasıl Çalışır? Kitabına göre daha fazla detaylı bilgi ve daha derinlemesine incelemeler mevcut. Bu kitabı benim için özel kılan unsur ise uzak ara kitabın içerisindeki görseller. O kadar renkli ve detaylı görseller var ki, bazen bunlara bakakalıyorsunuz.

NTV yayınlarından çıkan popüler kültür temelli kitabımız isminden anlaşılacağı üzere sağlık konusunu ele alıyor. Özellikle kültürümüzde yanlış bilinen veya eksik olan bilgilerin üzerinden geçerek doğrusunu anlatma amacını güden kitabımız içindeki bilgiler anlamında oldukça doyurucu. Konu başlıkları stili ile yazıldığından leblebi gibi tüketeceğinize, okumaya ara verdikten sonra da aynı şevkle devam edebileceğinize eminim.

Kitap kapağında yazan “Küçümsediğimiz organ bağırsağın iç dünyası” tanımı ne kadar klişe olsa da kitap içeriğini tam olarak özetliyor. Fakat elbette ki kitabı bu basit niteleme ile anlatmak mümkün değil. Yazarımız, Giulia Enders. 1990 doğumlu olmasına rağmen yazdığı bu kitap ile uluslararası bir üne sahip olmuş. Olmaması da mümkün değil, zira kitap konusu ilk bakışta ilgi çekmese de anlatım dili ve verdiği bilgiler ile tam bir başyapıt.

Ülkemizin kültürel olarak çok zengin olmasını seviyorum. Yemekleri, bayram alışkanlıklarını, genel anlamda misafirperver olmamızı seviyorum. Canlı bir ülkeyiz, capcanlı. Sürekli hareket halinde olan gündemimiz bizi oldukça dinamik kılıyor. Coğrafi olarak harika bir konumdayız, yazı da kışı da dibine kadar yaşayabiliyoruz. Pek çok toplumun sayamayacağı zenginlikler bunlar.
Fakat malesef güzel ülkemizin karanlık tarafları da mevcut. Ara ara gazetelere konu olan, bildiğimiz fakat fazla dillendirmediğimiz, bir yerlerde yaşandığını kulak arkası ettiğimiz, bence üzerine yeterince önlem alınmayan karanlık taraflar bunlar.

Platon bir gün kolunda ornitorenkle bara girer,
Aristoteles ile bir karıncayiyen Washington’a gider,
Nietzsche öldü! Bir hipopotam olarak yeniden doğdu,
Filozofun mutluluk seyahatnamesi.

İlk olarak felsefe veya psikoloji kitaplarını sevmediğimi söylemem gerekli. Bu iki kitap türü hayranları için farklı bir dünya. İnsanlar ya benim gibi bu tür kitapları ya hiç sevmemekteler ya da bu tür kitaplara aşıklar. Gri bölgede olan kimseye rastlamadım şu ana kadar.

Sizler için 24 adet yüksek kalitede ilaç görseli bulduk. sunumlarınızda kullanabileceğiniz bu görselleri sayfada üzerlerine tıklayarak büyüttükten sonra bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz...

Suren Manvelyan'nın çekmiş olduğu harika makroskopik fotoğraflardan oluşan "Gözler" galerisi. Fotoğrafların üstüne tıklayarak büyük hallerini görebilirsiniz. Suren Manvelyan'ın Behance.net profil sayfası ise BURADA...